Binaural Ses ve Hellblade: Senua’s Sacrifice

Hellblade: Senua’s Sacrifice

Birinin tam sol kulağınızın dibinden size fısıldadığını duyduğunuzu hayal edin, sonra dönüp baktığınızda orada kimse olmadığını… Ne hissedeceğinizi merak ediyorsanız kulaklığınızı takıp Binaural kayıtlara ve Binaural ses tekniği kullanan Hellblade: Senua’s Sacrifice’a bir göz atın.

Indie oyunlar denince akla gelenleri yıkacak prodüksiyonuyla; Audio Achievement (BAFTA Awards), Use of Sound (NAVGTR Awards), Best Audio Design (The Game Awards) ve daha birçok ödülü kazanan Hellblade: Senua’s Sacrifice, size psikoz tasvirleri sunuyor. Hatta o kadar etkili sunuyor ki gerilimi üstünüzden atmanız biraz zaman alabilir. Hellblade resmi sitesinde oyunda gördüklerinizden kötü etkilenirseniz veya etkilenen birini görürseniz diye pek çok ülkeden sosyal destek hatlarının numaraları yazılmış, psikoz gibi mental durumların gerçek, yaygın ve tedavi edilebilir olduğu belirtilmiş.

Hellblade: Senua’s Sacrifice oyununda ekran görüntüsü.

Oyunun geliştiricisi Ninja Theory, oyunu satış odağıyla yapmadıklarını belirterek, yayıncıdan bağımsız, özgürce çalıştıkları halde AAA kalitesinde oyun yaptıkları için oyunu “Indiependent AAA” olarak tanımlıyor.

Oyun İskandinav mitolojisinden ve Kelt kültüründen öğelerle oluşturulmuş. Oynadığınız karakter Senua psikozlar geçirmekte ve kendini lanetlenmiş zannetmektedir. Köyünün talan edilmesi ve aşkının ölümü kendini suçlamasına ve travmatik yapısının kötüye gitmesine sebep olur. Sevgilisinin ruhunu ölüler diyarı Hel’de aramak niyetiyle yola çıkmıştır. Sürekli sesler duymaktadır ve duydukları hem Senua’yı hem oyuncuyu direktiflerle yönlendirir, ödüllendirir, cezalandırır. Sürekli sesle gelen direktiflere tepki vermek oyuncuyu da hikayenin içine çeker. Senua ile konuşan sesler, sanki oyuncuyla konuşur. Bu hissi yaratmak için ses kayıtlarında binaural kayıt yöntemi kullanılmış.

Binaural kayıt yönteminin tarihi

Binaural kayıt yöntemi iki kulağın duyumunu taklit edecek şekilde iki mikrofonla ses kaydetme olarak özetlenebilir. Bu kayıtlarda üç boyutlu etkinin duyulması için mutlaka kulaklık takmanız gerekiyor.

Aslında binaural yöntemin tarihi çok eskilere dayanıyor. İlk binaural yöntemlerden biri olarak, 1881’de Fransa’da Clement Ader, bir opera sahnesinin önüne, eşlenmiş bir dizi mikrofon yerleştirip gösterileri canlı olarak dinlemeleri için sağ ve sol iki hat üzerinden çevredeki belli uzaklıktaki noktalara yayın yapmış.

1. Dünya Savaşı’nda uçakların geliş yönlerini anlamak için sesi toplayan boynuz benzeri araçlar ve lastik borular kullanılmış. Bugünkü binaural kayıt yaklaşımın temelleri sayılabilecek yaklaşımlar ise 1930’larda ortaya çıkmış. Amerika’da bir balmumu heykelin elmacık kemiklerinin olduğu yere iki mikrofon yerleştirip adını Oscar koyan Harvey Fletcher, ilk binaural heykellerden birini yapmış. Chicago fuarında, Oscar’ın etrafında çember çizerek konuşulurken bunu kulaklıkla dinleyen ziyaretçiler kendi etraflarında biri konuşuyormuş gibi hissedip oldukça şaşırmışlar. Yine 30’larda Alman şirket Phillips ilk binaural kukla heykellerden birini yapmış. Takip eden yıllarda denemeler yapılsa da duyumda hem estetik hem de teknik problemler vardı. Dijital ses işleme yöntemlerinin de gelişmesiyle binaural kayıtlar oldukça optimize hale geldi. Şimdilerde yapılan kayıtlarda; kukla kafalar, kukla kulaklar hatta gerçekten insan kulağına yerleştirilen mikrofonlar kullanılıyor. Yakın zamanda yapılan binaural kayıtlardan bir kaç örnek dinlemek isterseniz buradan(1, 2, 3) ulaşabilirsiniz.

 

Binaural kukla heykel; içeriden görünüş

Yeni teknolojiler ve binaural yöntem

VR için binaural duyumu simüle eden pek çok yazılım mevcut. VR teknolojisinde oyuncunun hareket etmesine olanak sağlandığı için yönsel ses algısının doğal olması sanal yöntemlerle çok daha kolay oluyor. Yönsel algıyı ve mekansal konumlandırmayı simüle etmek için “spatializer” adı verilen yazılımlar kullanılıyor. Bu yazılımlar temelde HRTF(kafa üzerinden ses transferi fonksiyonu), ITD(kulaklar arası ses gecikmesi), ILD(kulaklar arası ses seviyesi farkı) parametreleri baz alınarak üretiliyor. Bu yazılımlardan biri olan Oculus Spatializer oyun geliştiricilerin ve ses tasarımcıların kullanımına ücretsiz olarak açık, üstelik plug-in olarak Fmod, Wwise, Unity ve Unreal Engine’e eklenebiliyor.

VR teknolojisi ses simülasyonu açısından avantaj sağlıyor.

Bugün audio endüstrisinde, dezavantajlarından dolayı, gerçek zamanlı binaural kayıtlara nadiren başvurulsa da Senua’s Sacrifice’ın sesleri tasarlanırken Ninja Theory’nin audio direktörü David García Díaz ve audio ekibi binaural kayıt yöntemini yoğun şekilde kullanmış. Oyunda kulağınıza fısıldayan sesler, konuşurken yer değiştiren sesler ve bunun gibi daha birçok işitsel öğe, oyunun başarısında binaural kayıtların etkisini güçlü şekilde hissettiriyor. Gerçekten psikoz problemi olan insanlarla ve ruh sağlığı  uzmanlarıyla birlikte çalışan Ninja Theory ekibi, psikoz sunumunda oldukça gerçekçi olmaya çalışmış. Hellblade serisinin ikinci oyunu Senua’s Saga’nın 2020 sonlarında çıkması bekleniyor. Ninja Theory’nin bağımsız olma konusundaki karakteristik yaklaşımına karşın yeni oyun Microsoft bünyesinde Xbox ve PC için exclusive olarak çıkıyor. Microsoft tam bağımsız çalışmaları için ekibi serbest bırakmış. 2. oyunun trailer’ı oldukça ürkütücü.

Konuk yazar “Övünç Balcı” ve MadRooster hakkında

MadRooster Game Audio Lab, oyunlar için ses ve müzik üreten ses mühendisleri, besteciler, ses tasarımcıları ve ses programcılarından oluşan bir topluluktur. Uzun yıllardır ses ve müziğin olduğu birçok alanda profesyonel olarak çalışmış olan ekip son zamanlarda kendilerini tamamıyla oyun dünyasına adamış ve Türkiye’de sesin oyunla doğru şekilde buluşması için yoğun şekilde çalışmaktadır.

mad rooster

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir