Türk oyun sektörünün başarılı isimlerini konuk ederek kuruculuk hikayelerini dinlediğimiz Founder Strories serimizin 13. bölümünde Crytek‘ten ayrılıp HyperLab‘ı kuran Abdurrahman Kurt‘u misafir ettik. Kurt, geçtiğimiz günlerde 7,5 milyon dolar üzerinden yatırım alan HyperLab’ın hikayesini anlattı ve tecrübelerini paylaştı.
HyperLab, eski Crytek çalışanları Abdurrahman Kurt, Berat Can, Halit Altuntaş ve Utku Bayat tarafından kuruldu. Şirket kısa sürede önemli başarılara imza atarak istikrarlı bir büyüme gösterdi. HyperLab’ın App Store’daki Beast X, Bug Gun ve Hand Evolution Runner gibi oyunları kısa sürede önemli başarılar elde etti.
Bilgisayar oyunları geliştiren bir şirkette tecrübe edindikten sonra mobil oyunlar geliştirmeye başlayan Abdurrahman Kurt ve ekibi, birçok geliştiricinin merak ettiği “PC’den hyper-casual oyunlarına geçmek” ve “Yeni mobil oyun stüdyoları için yatırım süreci” gibi önemli konulardan bahsetti.
PC’den Mobil Oyun Sektörüne Geçiş Yapmak
Crytek, Türkiye’de oldukça ünlü ve PC alanında faaliyet gösteren ikonik oyun firmalarından bir tanesi. HyperLab’ın kurucu ekibinin Crytek’te edindiği tecrübe, kendi oyun stüdyolarını kurma sürecinde onlara hem bazı avantajlar sağlamış hem de bazı konularda zorlanmalarına sebep olmuş.
Abdurrahman Kurt, Crytek gibi köklü ve kurumsal bir oyun firmasında çalışarak olarak oyun sektörüne ve şirket kültürüne aşinalık kazandıklarını söylüyor. Bu sayede HyperLab ekibi, karşılaşabilecekleri zorlukları ögörebilme ve erkenden aksiyon alabilme yetisi kazanmış. Kurucular Crytek’te kazandıkları tecrübeyi HyperLab’e yansıtmayı başarmış.
Diğer yandan, mobil oyun sektörü ve özellikle hyper-casual alanı PC oyunlarından oldukça farklı. Platformlar arası geçiş yapan oyun stüdyoları genellikle bu konuda ciddi zorluklar yaşıyorlar. Kurt, özellikle oyun tasarımı konusunda benzer bir zorluğu HyperLab ekibinin de yaşadığını söylüyor:
“Önce çok sıkıntı çektik. PC tarafını görmeden başlasaydık belki daha kolay olabilirdi. Hyper-casual oyunlara geçiş yaptığımızda, oyunu ‘basit’ yapmakta epey zorlandık.”
Hyper-casual oyunlar doğası gereği PC oyunlarından oldukça farklı. PC oyunları ile karşılaştırıldığında oldukça basit mekaniklere ve sade içeriklere sahipler. Daha önce PC oyunları üzerinde çalışan ekipler, bu değişime ayak uydurmakta oldukça zorlanıyorlar. Kurt, bu zorluğu Rollic ile birlikte çalışarak aştıklarını dile getiriyor. PC’den mobile geçiş yapmak isteyen stüdyoların, HyperLab örneğinde olduğu gibi, başarısını kanıtlamış mobil yayıncılar ile çalışması gerekebiliyor.
Peki neden mobil?
Oyun sektörü PC, konsol ya da mobil fark etmeksizin her alanda büyüme gösteriyor. Sektör raporları incelendiğinde ise mobil oyunların diğer ikisine nazaran çok daha hızlı bir büyüme gösterdiği anlaşılıyor. Oyun stüdyoları mobil sektörün her geçen gün artan fırsatlarını yakalamak için harekete geçiyorlar.
PC alanında oldukça tecrübeli HyperLab ekibi de mobil oyun sektörünün fırsatlarından yararlanmak istemiş. Abdurrahman Kurt bunu şöyle açıklıyor:
“Sektörü takip ediyorduk ve hali hazırda bazı mobil projelere de başlamıştık. Mobil tarafta hızlı bir gelişim vardı. 2019’da mobile başladığımızda geç bile kaldığımızı düşünüyorduk. En azından treni kaçırmamışız. Bir iş modeli olarak mobil oyun sektörüne baktık ve fırsatları gördük. Bu fırsatların peşinden gittik ve doğru bir karar aldığımızı şimdi görüyoruz.”
Türkiye’de mobil oyun sektörü, oyun ile ilgili diğer alanlara kıyaslandığında çok daha büyük. HyperLab’ın mobil alanda faaliyet göstermek isteme sebeplerinin başında da bu geliyor. Ekosistem büyük olduğu için geliştirici, yayıncı ve ihtiyaç duyulan diğer kişi ve şirketlere daha rahat ulaşılabiliyor. Mobil oyunların daha kazançlı olmasından ziyade, Türkiye’de mobil oyun alanında iş yapabilmek daha kolay.
Güçlü ortaklıklar başarı getiriyor
HyperLab alışılagelmişten daha fazla kurucu ortağa sahip. Şirketin 4 kurucu ortağı bulunuyor ve Kurt, bu ortaklığın başarılı şekilde sürdürülebilmesini kurucular arasındaki uyum ve maziden gelen arkadaşlığa bağlıyor.
Diğer yandan, şirketin daha önceki bağlantıları yatırım yolculuğunda önemli avantajlar sağlamış. Örneğin, Crytek kurucularından Avni Yerli, HyperLab’e yatırım yapan kilit isimlerden biri olarak öne çıkıyor. HyperLab’ın dev mobil yayıncı Rollic ile de güçlü ilişkileri bulunuyor. Tüm bu ortaklıklar ve iş ilişkileri şirketlere başarı getiren anahtar noktaları oluşturuyor.
Bir mobil oyun, kullanıcılar ile buluşmadan önce birçok farklı aşamadan geçiyor. Fikir, geliştirme, test etme ve yayınlama olarak kabaca dört başlığa bölebileceğimiz bu aşamaların hepsinin tek bir şirket ya da kişi tarafından yapılabilmesi zor. Elbette, bütün aşamaları kendi içerisinde gerçekleştiren birçok firma var. Bu firmalar büyük sermayeli ve tecrübeli firmalar. Burada yeni kurulmuş olan oyun stüdyolarından bahsettiğimizi hatırlatalım.
Yeni oyun stüdyolarının kendileri için belirledikleri yol haritasına göre doğru ortakları seçmesi gerekiyor. İster şirket içi ortaklıklar, ister diğer firmalarla iş ilişkileri konusunda olsun, doğru ortağı seçmek başarı şansını artırıyor.
Konuyla ilgili daha fazla bilgi edinmek ve Abdurrahman Kurt ile yaptığımız röportajın tamamına erişmek isterseniz sizin için hazırdalığımız videoya göz atabilirsiniz:
Founder Stories serimizde oyun sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin kurucularını ağırlıyor, yatırım alma sürecinden şirket yönetimine kadar birçok konuda röportajlar gerçekleştiriyoruz. Mobidictum Business YouTube kanalımızda oyun sektörüne ilişkin daha birçok içerik bulabilirsiniz.