7 Mart’tan bu yana geçerli olan DMA, dijital pazarda daha fazla rekabeti kolaylaştırarak bu şirketlerin hakimiyetine ilişkin endişeleri gidermeyi amaçlıyor. Reuters’e göre, DMA hükümleri uyarınca ihlaller, şirketlerin küresel yıllık cirosunun %10’una kadar para cezasıyla sonuçlanabilecek. Yasa, arama motorları ve uygulama mağazaları gibi “bekçileri” hedef alıyor ve rekabeti teşvik etmek için kullanıcılara ve rakiplere daha fazla seçenek sunmalarını gerektiriyor.
Teknoloji şirketleri DMA’ya uyum sağlamak için çaba gösterirken Avrupa Komisyonu bu önlemlerin yetersiz olabileceğinden şüpheleniyordu. Apple’ın uygulama kaldırma ve iOS işletim sistemindeki varsayılan ayarlarla ilgili yükümlülüklere uyması ve uygulama geliştiricilerinin kullanıcıları kendi platformları dışındaki alternatif teklifler hakkında bilgilendirmesini engelleyen Apple ve Alphabet tarafından getirilen potansiyel sınırlamalar gibi sorunlar etrafında belirli endişeler dönüyor.
Meta Platformlarla ilgili olarak soruşturma, kendi hizmetlerini rakiplerin tekliflerine tercih edip etmediğine ve Google arama sonuçlarında üçüncü taraf hizmetlerine karşı ayrımcılık yapıp yapmadığına odaklanacak. Ayrıca Komisyon, Apple ve Alphabet’in, DMA’nın belirli hizmetlerin ücretsiz sunulması gerekliliğiyle çeliştiği düşünülen ücret yapılarını da inceledi.
Bu iddialara yanıt veren Apple, Komisyon ve geliştiricilerden gelen geri bildirimlere duyarlı olduğunu vurgulayarak DMA’ya uygunluğuna olan güvenini dile getirdi. Meta Platforms, aboneliğe dayalı modelini savundu ve bunun DMA kapsamındaki düzenleyici yükümlülüklere bir yanıt olduğunu öne sürdü.
Google, hizmetlerinde önemli değişiklikler yaptığını ve yaklaşımını düzenleyici incelemeler karşısında savunmayı planladığını belirtti. Soruşturma altındaki başka bir şirket olan Amazon, DMA’ya uygunluğunu ve düzenleyici standartları karşılama konusundaki kararlılığını ileri sürdü.
AB yönetimi, şirketlerin inceleme amacıyla ilgili belgeleri saklaması gereken soruşturmaları bir yıl içinde sonuçlandırmayı hedefliyor. Bu soruşturmalar, uygulama geliştiricileri ve iş kullanıcılarının, şirketlerin AB düzenlemelerine uyum çabalarında algılanan yetersizliklere ilişkin eleştirilerinin arttığı bir dönemde geldi.
