Artırılmış gerçeklik oyunlarındaki önemli bir atılım olarak, Niantic’in mobil oyunu Peridot, sanal evcil hayvanları olan Dot’lara hayat veren bir güncelleme sunuyor. Bu dönüşüm, üretici yapay zeka sayesinde gerçekleşiyor ve bu teknoloji, Dot’ların artırılmış alanlarındaki gerçek dünya nesneleriyle eşi benzeri görülmemiş bir gerçekçilik seviyesinde etkileşim kurmasını sağlıyor.
Bu yeniliğin çekirdeği, Niantic’in gelişmiş AR Geliştirme Kiti’nde (ARDK) ve Meta’nın büyük dil modeli Llama 2’nin özelleştirilmiş bir versiyonunun kullanılmasında yatıyor. ARDK, gerçek dünyadan 3D nesneleri işleyerek, Llama 2’nin Dot’lardan gerçekçi, karaktere uygun tepkiler üretmesini sağlayan verilere dönüştürüyor. Bu çığır açan yaklaşım, Dot’ların çiçekleri koklama veya yiyeceklerle oynama gibi davranışlar sergilemesini sağlayarak oyunculara daha etkileşimli bir deneyim sunuyor.
Peridot’taki her Dot, aynı Pokémon’daki gibi kendi kişilik profiline sahip. Bu profil, bir Dot’un çevresiyle nasıl etkileşime gireceğini belirlerken Llama 2 tarafından göz önünde bulunduruluyor, böylece her Dot’un benzersiz karakterini yansıtan kişiselleştirilmiş ve çeşitli tepkiler ortaya çıkıyor. Üretici yapay zekanın kullanımı, oyun deneyimini geliştirmenin yanı sıra, oyunun daha geniş bir animasyon varlıkları yelpazesini etkili bir şekilde kullanmasını da sağlıyor.
Niantic’in Peridot ve üretici yapay zeka teknolojisine odaklanması, şirket içinde stratejik bir yeniden yapılanma döneminde gerçekleşiyor. Niantic, bu yılın başlarında, önemli bir çalışan kitlesini işten çıkararak ve Los Angeles ofisini kapatarak, Peridot gibi ana projelere yoğunlaşmak için harekete geçti. Olumsuz bir iş yeri kültürünün olduğunu iddia eden bir dava da dahil olmak üzere zorluklarla karşılaşsa da, Niantic’in AR oyunlarındaki sınırları zorlama konusundaki kararlılığı açıkça görülüyor.
Peridot’un cazibesinin kalbinde, her Dot’un benzersiz görünümünü ve özelliklerini oluşturan yenilikçi “Perigenetik Sistem” bulunuyor. Bu sistem, 3D tasarımcıların sanatsal becerilerini sofistike algoritmalarla birleştirerek, farklı dokulara, renklere ve fiziksel özelliklere sahip geniş bir yaratık yelpazesi yaratıyor. Sistem, genetik yapısı içindeki etiketleri kullanarak çeşitliliği sağlarken yaratım süreci üzerinde bir kontrol düzeyi koruyor.
Kontrollü çeşitlilik ile generatif kaos arasındaki denge, Peridot ekibi için kritik bir odak noktasıydı. Daha kesin kontrol için dar genetik aralıklarla başlayan ekip, yeni ve ilgi çekici kombinasyonları keşfetmek için bu aralıkları yavaş yavaş genişletti. Bu yöntem, her oyuncunun deneyimine özgü inanılmaz derecede çeşitli Dot kombinasyonlarına yol açtı.
Perigenetik Sistemin pratik uygulaması, özellikle vücut tipleri ve animasyonlar söz konusu olduğunda dikkatli bir şekilde ele alındı, böylece tüm Dot’lar için doğal ve uyumlu bir görünüm sağlandı. Sistemin verimliliği dikkate değerdir, çünkü sadece Dot’un genetik bilgilerinin saklanmasını gerektirir, bu da veri depolama ihtiyaçlarını önemli ölçüde azaltır.
İleriye dönük olarak, Niantic Perigenetik Sistemini daha da genişletmeyi planlıyor. Çeşitli vücut tipleri ve detaylı tüy tasarımlarının tanıtılması beklenen gelişmeler arasında. Bu geliştirmeler, daha çeşitli ve etkileyici bir oyuncu deneyimi yaratma sözü veriyor.
Sonuç olarak, üretici yapay zekanın Peridot’a entegrasyonu, sanal evcil hayvan simülasyonunda önemli bir ilerlemeye işaret ediyor. Artırılmış gerçeklikle sofistike AI teknolojisini birleştirerek, Niantic, oyunlarda etkileşimli ve gerçekçi sanal arkadaşlar için yeni bir standart belirliyor. Endüstri gelişmeye devam ederken, Peridot’un gelecekteki AI odaklı oyun deneyimleri için yol göstereceği kesin gibi görünüyor.
Sıradaki: Pirates Journey’nin oynanabilir demosu Steam’de yerini aldı