Griffin Gaming Partners, Türkiye’nin oyun sektöründeki varlığını istikrarlı bir şekilde artırıyor; Spyke Games ve Fuse Games gibi yüksek potansiyelli stüdyolara erken aşamada önemli yatırımlar yapıyor.
Bölgenin küresel ölçekte önemi giderek artarken, Griffin’in Türkiye’deki faaliyetleri hem pazarın potansiyelini hem de uluslararası sermayenin ilgisini çeken ekip profillerini ortaya koyuyor.
Bu röportajda İbrahim Hafeez, firmanın Türkiye’ye yatırım yaklaşımını, kurucularda aradıkları nitelikleri ve ülkenin oyun ekosistemine destek konusunda üstlenmeyi amaçladıkları rolü anlatıyor.
Griffin Gaming Partners son birkaç yıldır neden Türkiye’ye zaman ve kaynak ayırıyor? Bu fırsatın nasıl evrildiğini düşünüyorsunuz?
Türkiye’yi özellikle mobil alanda dünyanın en önemli oyun pazarlarından biri olarak görüyoruz. Peak, Rollic, Spyke ve Dream Games gibi stüdyoların dünya çapında başarılı puzzle ve hyper-casual oyunlar üretmesi, bu ülkenin olağanüstü bir başarı geçmişine sahip olduğunu gösteriyor.
Bu başarı tesadüf değil. Güçlü bir ürün kültürünün, mobil oyunları kârlı bir şekilde inşa etme, test etme ve ölçeklendirme konusunda derin bilgiye sahip bir yetenek havuzunun ve uluslararası düzeyde son derece rekabetçi bir maliyet yapısının yansıması.
Burası bizim için daha da cazip hale geliyor çünkü ekosistem çok hızlı gelişiyor. Başarılı şirketlerden ayrılan ikinci ve üçüncü nesil kurucuların yeni girişimler başlattığını görüyoruz — sadece hiper/gündelik türlerle sınırlı kalmayıp hybridcore, midcore, hatta PC ve çapraz platform projelere yöneliyorlar. Ayrıca bu büyümeyi destekleyecek tüketiciye yönelik yapay zeka şirketleri ve altyapı girişimleri de net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Tam da bu yüzden son birkaç yıldır Türkiye’ye zaman ve kaynak ayırıyoruz — ve ben de bizzat sahadayım. Bizim için mesele sadece çek yazmak değil. Kurucularla zaman geçirmek, onların ekip kurma, para kazanma, canlı operasyonlar ve kullanıcı edinimi konularında nasıl düşündüklerini anlamak ve en çok nerede fayda sağlayabileceğimizi belirlemek.
Yaklaşımımız, fikir aşamasından büyümeye kadar her aşamada kurucuların yanında olan başlıca partner olmak. Yeni bir girişim kuran, ölçeklenmeye çalışan veya sadece hem yerel pazarı hem de küresel başarı stratejilerini anlayan bir ortak arayan her Türk kurucunun ilk aradığı isim olmak istiyoruz.
Uzun vadede Türkiye’nin sadece küresel mobil geliştirme için lider bir merkez olmaya devam edeceğine değil, aynı zamanda çapraz platform fikri mülkiyetler ve yenilikçi, yapay zeka destekli üretim alanında da çıkış yapacağına inanıyoruz. Bu dönüşüme erken yatırım yapmak ve yerel kurucuların bu fırsatı tam anlamıyla değerlendirmesine yardımcı olmak istiyoruz.

Sizce Türkiye’de hangi tür stüdyolar ya da kurucular başarıya ulaşmak için en büyük fırsata sahip?
Türkiye’nin yalın ve veri odaklı mobil oyun üretimindeki gücünü, oyun tasarımı ya da tür bazında gerçek bir yenilik arzusu ile birleştiren ekipler burada en büyük fırsata sahip. Ülkenin bugüne kadarki başarısı; güçlü ürün sezgisi, sıkı ekip disiplini ve gelir elde etme ile kullanıcı edinimi verimliliğine takıntılı odaklanmadan geliyor. Bu yaklaşımı iyi bilen ve gerektiğinde yıkmayı bilen kurucuların kazanacağını düşünüyoruz.
Özellikle ikinci veya üçüncü kez girişim kuran kurucular ile deneyimli ürün yöneticilerinden heyecan duyuyoruz. Bu kişiler, ölçeklenmiş başarıların neye benzediğini bizzat görmüş insanlar. Yeni bir stüdyo kurmaya karar verdiklerinde, genellikle daha iyi ağlara, daha net vizyonlara ve yetenek ile sermaye çekme konusunda daha fazla güvenilirliğe sahip oluyorlar.
Ayrıca hyper-casual türün ötesine geçerek hybrid-casual ve gelişmiş gündelik deneyimlere yönelen stüdyoları da takip ediyoruz. Bu ekipler, ana oynanış ve para kazanma tasarımı açısından gerçek yenilikler sunuyor. Oyuncular artık daha sofistike hale geliyor ve Türkiye’nin yeni nesil stüdyoları, bugüne kadarki ticari başarı disiplinini koruyarak daha zengin ve sürükleyici deneyimler sunabilir.
Son olarak, altyapı, canlı operasyon araçları ve tüketiciye yönelik yapay zekâ üzerine çalışan kurucuların sayısı artıyor. Bu girişimler, diğer stüdyoların daha hızlı, daha ucuz ve daha iyi oyunlar geliştirmesine yardımcı oluyor. Ekosistemin bu bölümü henüz erken aşamada, ancak Türkiye’nin üretim gücünün doğal bir uzantısı olarak görüyoruz.
Genel olarak, hızlı şekilde oyun çıkarıp test edebilen ve öğrenebilen, ancak aynı zamanda kalıcı fikri mülkiyetler ve küresel ölçekte büyüyebilecek ekipler kurmayı hedefleyen kurucuları destekliyoruz.

Griffin olarak erken aşamadaki kurucularla daha oturmuş stüdyolarla olduğunuzdan nasıl farklı çalışıyorsunuz? “Partner olmak” sizin için sadece sermaye sağlamak dışında ne anlama geliyor?
Bizim için “partner” sadece bir unvan değil; kurucuların bulundukları noktayı anlamak, sıradaki ihtiyaçlarını belirlemek ve bu ihtiyaçların karşılanmasında gerçekten nasıl yardımcı olabileceğimizi keşfetmek anlamına geliyor.
Erken aşamadaki ekiplerle çalışırken, genellikle onların ilk kurumsal destekçisi oluyoruz. Kolları sıvayıp işe alım planları, ürün yol haritaları, para kazanma stratejileri ve IP geliştirme üzerine birlikte kafa yoruyoruz. Ayrıca kurucuların hızlı şekilde gelişebilmesi için onları kendi ağımızdaki diğer kurucular, ürün liderleri ve IP sahipleriyle buluşturuyoruz. Bu aşama, işler en çok ciddiye bindiğinde yanında olarak uzun vadeli güven kazanmanın temelidir.
Daha oturmuş stüdyolarda ise rolümüz stratejik büyüme ortağına dönüşüyor. Bu; yeni platformlara açılma, iş geliştirme ortaklıkları ya da birleşme & satın alma stratejileri üzerine düşünmelerine yardımcı olmak anlamına gelebilir. Yayıncılarla müzakerelerinde, küresel kullanıcı edinim stratejileri oluştururken ve hatta çıkış planlarını değerlendirirken ekipleri destekledik. Amacımız, büyümelerini akıllıca gerçekleştirmelerine yardımcı olmak ve bunu yaparken kurucuların liderliğinde kalmalarını sağlamaktır.
Her iki durumda da mesele asla sadece “çek yazmak” değil. Ekiplerle gerçek ilişkiler kurmak, vizyonlarını anlamak ve işler sarpa sardığında ya da büyük bir sıçrama anı geldiğinde aradıkları kişi olmak bizim için esastır. Felsefemiz şu: Kuruculara tutarlı şekilde destek verirseniz — özellikle belirsizlik anlarında — uzun vadeli çalışmak isteyecekleri partner siz olursunuz.

Kurucular, ürün liderleri, yatırımcılar, hızlandırıcılar, üniversiteler ve hatta kamu paydaşlarıyla görüşüyorsunuz. Griffin olarak Türkiye’nin oyun ekosisteminin gelişiminde nasıl bir rol oynamayı hedefliyorsunuz?
Biz burada sadece bir yatırımcı değil, daha fazlası olmayı amaçlıyoruz. Türkiye oyun alanında halihazırda etkileyici bir başarı geçmişine sahip. Ancak bir sonraki büyüme aşaması; kurucular, ürün liderleri, yatırımcılar, yayıncılar ve kurumlar arasında daha güçlü bağların kurulmasına bağlı olacak. İşte bizim gerçekten değer katabileceğimiz yer burası.
Bu rolün bir parçası, sahada olmak: erken aşamadaki kuruculardan deneyimli ürün liderlerine, girişim sermayesi fonlarından hızlandırıcılara, üniversitelerden kamu paydaşlarına kadar herkesle görüşüp, “iyi”den “mükemmel”e geçmek için neye ihtiyaç duyduklarını anlamak. Kurucuların ilk günden itibaren küresel düşünmelerini sağlamak, onları ölçeklenmelerine yardımcı olacak partnerlerle buluşturmak ve diğer pazarlardan edindiğimiz zorlu tecrübeleri paylaşmak istiyoruz.
Aynı zamanda, Türkiye ekosisteminin gücünü uluslararası arenada göstermeye de katkı sağlamak istiyoruz. Burada zamanımızı ve kaynaklarımızı ortaya koyarak, yatırım turlarına erken liderlik ederek, daha fazla küresel sermayenin ve ilginin yerel sahneye yönelmesini sağlayabiliriz.
Nihai hedefimiz, buradaki kurucuların yolculuklarının her aşamasında yanında olmak istedikleri partner olmaktır. Eğer işimizi doğru yaparsak, Türkiye sadece mobil puzzle başarılarıyla değil, dünya çapında IP’lerin geliştirildiği, yeni türlerin tanımlandığı ve yerel yeteneklerin kazancın gerçek sahibi olduğu bir ülke olarak tanınacak.

Türkiye’deki kurucular, ekiplerini kurarken ve bir sonraki büyüme aşamasını planlarken sizce nelere odaklanmalı?
Bence ilk olarak, Türkiye’nin gerçekten iyi yaptığı şeyleri net biçimde görmek ve ardından bu sınırların ötesine nereye doğru ilerlemek istediklerine karar vermek gerekiyor. Türkiye’deki yetenek, hızlı iterasyon, veri odaklı tasarım ve para kazanma verimliliği konularında dünya standartlarında. Bu altyapı başlı başına büyük bir avantaj. Ancak pazar giderek daha rekabetçi hale gelirken ve oyuncular daha sofistike hale geldikçe, daha derin oynanışa, daha güçlü IP’lere ve daha sürdürülebilir oyuncu tutma stratejilerine yatırım yapmak için büyük bir fırsat var.
Bu yüzden tavsiyem şu: sadece ilk hit oyunu düşünmeyin — olmak istediğiniz stüdyoyu düşünün. Oyun tasarımından canlı operasyonlara, kullanıcı ediniminden pazarlamaya kadar tüm üretim zincirine hâkim ekipler kurun; ama aynı zamanda tür sınırlarını zorlayabilecek yaratıcı liderliğe de yatırım yapın.
Ayrıca ilk günden itibaren küresel düşünün. Türk ekipleri, en büyük pazarlarda rekabet edebileceğini çoktan kanıtladı. Bu da şu demek: ölçeklenebilir süreçler oluşturmak, ABD ve Avrupa’daki kullanıcı edinim stratejilerini anlamak ve erken aşamada iş ortaklıklarını veya olası birleşme & satın alma fırsatlarını değerlendirmek gerekiyor.
Son olarak, şunu da ekleyeyim: yardım istemekten korkmayın. İster diğer kurucular, ister bizim gibi yatırımcılar, ister yayıncılar olsun — etrafta size zaman ve para kazandırabilecek çok fazla deneyim var. En iyi kurucular, ağlarını nasıl akıllıca ve hızlı şekilde kullanacaklarını bilenlerdir.

Griffin Gaming Partners Yatırımcısı