Türk oyun sektörü özellikle 2020’de büyük bir atılım yaparak hypercasual kategorisinin de büyümesiyle kendi adına enfes bir yılı geride bıraktı. Hypercasual alanında yüzlerce stüdyo, yepyeni şirketler kuruldu ve bu süreçte Türkiye’de geliştirilen, ABD’de “top chart”ta yer alan onlarca oyun gördük.
Hypercasual’ın bu kadar öne çıkmasına ve kazandırmasına rağmen, Türkiye’deki birçok hypercasual oyun stüdyosunun casual oyunlara yönelik bir stüdyo açmak veya mevcut odağını casual oyunlara çevirmek istediğini görüyoruz. Bunun nedenlerini Mobidictum Business kanalımızdaki Gündem Özel serimizin ilk bölümünde de aradık. ÜNOG Kurucu Direktörü Sercan Muhlacı ve Mynet Ürün Yöneticisi Eray Uygun‘un bu konu özelindeki yorumlarını aldık.
“Bir hypercasual oyun yapıp parayı kazanalım, sonra casual yaparız.”
Bu soruya cevap vermek için yeni bir sorunun daha sorulması gerektiğini belirten Muhlacı, insanların ne için oyun yaptıklarının irdelenmesi gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “Sektörün büyüme sebebi olan exit’lere rağmen, oyun yapma sebebi olarak para kazanmayı doğru bulmuyorum.”
“Çünkü neden oyun yapıyoruz sorusunun doğru cevabını arıyorlar.”
Hypercasual oyun stüdyolarının dahi casual oyunlara yönelmek istemesini yaptığı işten gurur duymak istemeyle açıklıyor, Muhlacı. “Ben bu oyun yaptığım zaman bunu kız arkadaşıma, aileme, etrafıma oynatmak istiyorum; değil mi?” diye soruyor ve hypercasual bir oyunun, oyun sektörüne yabancı birine gösterildiğinde kişide mesleki tatminsizlik, yaptığı işten gurur duyamama gibi dürtüler uyandırmasının geliştiricileri casual oyunlara yöneltebileceğini belirtiyor.
“Para lazım”
Bir diğer yandan, casual bir oyun yapabilmenin maliyetli bir iş olduğundan bahseden Muhlacı, geliştiricilerin kısa sürede para kazanıp casual oyun yapmak istediklerini söylüyor. Bu bağlamda, oyun sektörü içinde en kolay para kazanma yolu olarak da hypercasual oyun geliştirmek olduğunu ve geliştirilerin mantıklı bir şekilde bu yola yöneldiklerini ekliyor.
“Mobil olsun, Steam olsun; indie geliştiren ve sanatsal iş yapan, bu işi gerçekten sadece sanat için yapan, arka planda başka bir tam zamanlı iş ile hayatını geçindiren insanlar bile o sanatsal projeleri bir kenara koyup; hayal ettikleri projeleri gerçekleştirecek bütçeyi elde edebilmek için hypercasual geliştiriyorlar.”
Küçücük laptop’uyla 20 saat uçtuğu ülkeden gelip sadece oyunu tanıtmak, demosunu göstermek için seyahat eden insanlarla dolu bu sektör. Türkiye’de hala bunu devam ettirmeye, bu ruhu korumaya çalışan insanlar var.