Adjust Tarafından Yayınlanan “Mobil Büyüme Haritası” Retention Faktörü Dahil Önemli Stratejik İçgörüler Sunuyor
GSMA‘in verilerine göre ortalama 4 milyar mobil kullanıcı ve 5.1 milyar bireysel mobil üyelik mevcut. Söz konusu, yeni bir uygulamayı bu insanlara ulaştırmak olduğunda hangi pazarda nasıl bir strateji izlemeniz gerektiği de önem arz ediyor.
Adjust, hazırlamış olduğu Mobil Büyüme Haritası ile mobil uygulama pazarlayacak olanlara yol gösterici olacak önemli datalar sunuyor. 2018’de çıkarılmış 3,000’den fazla uygulamanın ölçümlerinin yer aldığı rapor, growth (büyüme), retention rate (kitleyi elde tutma oranı) ve ücretli ve organik kırılma gibi 3 anahtar metrik hakkında bilgi veriyor.
Büyüme
Toplam aylık indirmelerin aylık aktif kullanıcıya (MAU) bölünmesiyle hesaplanan büyüme skoru sayesinde -ülke bazında değişiklikler olsa da- yeni çıkarılan uygulamaların tutunmalarının arttığını görebiliyoruz.
Aşağıdaki haritadan görülebileceği üzere Pasifik Asya en hızlı büyüyen bölgeyken Hollanda, İsviçre ve Almanya gibi olgun pazarlar büyüme konusunda en düşük orana sahipler. Bununla birlikte, edinilen bulgular genel anlamıyla, yeni uygulamaların pazardaki dominant figürler tarafından boğulmadığı fikrini oluşturuyor. Gördüğümüz gibi, büyüme her ülkede farklı şekilde seyrediyor olsa da, dünyanın genelinde, uygulamalarda artış hüküm sürüyor.
Ülkelere Göre Mobil Oyun Uygulamalarının Büyüme Skoru
Pek çok araştırma, uygulama kategorileri içerisinde, oyunların liderliği elinde tuttuğunu gösteriyor. App Annie’ye göre oyunlar, tüm uygulamalar içerisinde toplam indirilmelerin %33’ünü, harcanan zamanın %10’unu ve harcamaların %74’ünü kapsıyor.
Gelişen cihazlar ve daha fazla bant çözünürlüğü sayesinde artık uygulamalar daha hızlı yüklenebilirken hem hardcore hem de casual oyuncular için çok daha iyi ortamlar yaratılmaya başlandı. Özellikle yeni akım hyper-casual oyunlarla birlikte video reklam ve marka katılımlarının artması da geliştiricilerin oyunlarından daha fazla gelir elde etme imkanına sahip olmalarını sağlamaktadır.
Oyunlardaki büyüme hızı en yüksek Latin Amerika’da görülürken gelişmiş ekonomilerde bu hız en düşük seviyede. Buna karşın, genel anlamda oyunlardaki büyümenin %43 ortalama ile diğer tüm kategorileri geride bıraktığını söyleyebiliriz. Türkiye ise %42,62’lik oranıyla orta sıralarda kendini gösteriyor. Son yıllarda bu oranın hızla artmış olması, ilerleyen yıllarda daha üst sıralara çıkılabilme ihtimalini düşündürüyor.
Soft Launch Stratejileri
Öncelikle soft launch’ın ne olduğundan bahsetmek gerekirse bu terim, ürün veya servisinizi resmi olarak duyurmadan önce küçük bir grup kullanıcı ile buluşturmak anlamına geliyor. Ignasi Prat’ın dediği şekilde, “Başarılı bir soft launch, bir oyun belirli kazançları sağlayacak mı, pazarda tutunup kabul görecek mi öğrenmenizi sağlayacaktır.”
Soft launch sayesinde uygulamanızı veya ürününüzü piyasaya sürmeden önce bir çok veri elde edip bu veriler sayesinde lansmandan önce, geri bildirimlerle yeniden fiyat biçmek, tasarım değişiklikleri yapmak, yazılım hatalarını düzeltmek ve negatif etmenleri pozitif hale getirme şansına sahip olabilirsiniz. Soft launch yapmadan önce edinim maliyetinin harcamanın karşılığını sunduğu pazarları tespit etmeli ve hedef pazarınıza benzer nitelikte en az üç ülke seçmelisiniz. Özellikle bu ülkelerin aynı bölgede yer alması çok daha kolay veri toplamanızı ve kıyaslamanızı sağlayacaktır.
Retention (Elde Tutma)
Büyüme kurulan dengenin yalnızca bir tarafını temsil ettiği için müşterilerinizi tutmayı başaramazsanız yalnızca sahip olduğunuz parayı yakıyorsunuz demektir. Aşağıda yer alan grafikler, çeşitli bölgelerin farklı uygulama kategorilerindeki retention oranı görülmekte. Bu grafikler bizlere, yeni çıkan uygulamaların nerede ve hangi oranda kalıcı kullanıcılar edinebildiğini gösteriyor.
Oyun, retention oranı en yüksek olan uygulama kategorisi olarak kendini gösteriyor. 1. Gün’de %34 iken bu oran 7. Gün %15’e, 30. günün sonunda ise %6’ya düşüyor. İlk hafta görülen %19’luk keskin düşüş casual oyunlardan kaynaklanıyor olabilir. Casual oyunların yüksek indirilme getirmesi ve oyuncuların büyük kısmının ilk birkaç gün oyuna bağlanmasına karşın bu gibi oyunlar uzun dönemli retention getirmiyor.
Ücretli ve Organik Erişimler
Retention Faktörü
Retention konseptinin iyice kavranması ve büyüme stratejilerinin temeline oturtulabilmesi için Adjust’ın geliştirmiş olduğu retention faktörü metriğinden de bahsedelim. Organik kullanıcıların elde tutulmasını, ücretli kampanyalardan elde edilen kullanıcıların tutulmasına kıyaslayarak elde edilen bu metrik sayesinde ücretli kampanyaların mı yoksa organik etkileşimlerin mi şirketiniz için daha kazançlı olduğunu görebilirsiniz.
Bağlılığı artırmanın yollarından biri, asıl kullanıcı deneyiminin arttığı noktalardan önce uygulamanızı kullanmayı bırakan kullanıcıları bulup hedeflemekte yatıyor. Örneğin, bir hyper-casual oyununda belirli bir aşamadan sonra uygulama içi satın almalar artıyorsa, o aşamanın hemen öncesinde oyunu bırakanlar hedeflenmelidir.
Ücretli ve Organik İndirilme Payı
Aşağıdaki grafikten ücretli pazarlama stratejileri sayesinde gelen indirilmelerin ülkelere göre payını görebilirsiniz.
Genel ortalamaya baktığımızda, Türkiye dahil ülkelerin büyük bir kısmında organik indirilme ağırlık gösteriyor. Peki, ücretli kampanyalarla gelen kullanıcıları nasıl artırabiliriz dersek, bunun cevabı daha çok yatırım yapmada ve kişiselleştirmede yatıyor. Bariz olanın ötesine geçerek, var olan kullanıcılarınıza onların satın alma ve uygulamayı kullanma geçmişlerine göre kişiselleştirilmiş bildirim ve mesajlar yollamak onların içeriğe olan bağlılığını artırmak için kullanılabilir. (Clevertap)
Bu noktada ise, “Ücretli aktivitelere ne zaman başlanmalıdır?” sorusu önem kazanıyor. Aşağıdaki grafik bizlere, ücretli ve organik indirmelerin zaman içerisindeki salınımını göstererek ne zaman harcamaların artırılabileceğine dair bir ipucu veriyor. Üç farklı kategoriyi temsil eden çizgiler ne kadar yüksekteyse o kadar indirme sayısı ücretli eylemlerden geliyordur.
Piyasaya ilk sürülme aşamasında, eğlence uygulamalarının ücretli şekilde kazandığı indirilmeler diğer uygulamalardan daha yüksek. Oyun uygulamalarınınsa %47 civarı bir ortalamayla büyük salınımlar göstermediğini görüyoruz. Özellikle Amerika’da, oyun uygulamaları, 3. haftalarında %66 ücretli indirilme oranına yükselerek en yüksek seviyelerine ulaşıyorlar.
Sonuç
31 ülkede, 3,454 uygulamanın incelenmesiyle elde edilen tüm bu veriler toplanılıp özet geçilecek olursa, oyunların, büyüme oranı bazında, uygulama kategorileri içerisinde liderliği üstlendiğini söyleyebiliyoruz. Türkiyede de genel mobil büyüme hızı ortalamanın altında olsa da; oyun uygulamaları söz konusu olduğunda ülkemiz orta sıralarda kendine yer buluyor.
Ayrıca, retention faktörü dataları gösteriyor ki bazı ülkelerde sonuç tam tersi olsa da, ortalama olarak, organik kullanıcıların elde tutulması çok daha kolay oluyor. Türkiyede de toplam indirilmelerin %75’i organik olarak gerçekleşiyor. Yine de bir uygulamanın çıkışını takiben 20 haftalık süreçte, her kategori için ücretli kampanyalarla kullanıcı elde edilebilecek doğru zamanlar da mevcut.
Raporun tamamı için: adjust.com
Yazar: Umut Kurt