Oyun yapacaksınız ve para lazım. Ya da yapıyorsunuz, bütçeniz bitti, yeni kaynak bulmanız gerekiyor.
Kimden para isteyeceğinizi bilmek, buna göre strateji oluşturmak ve doğru bağlantıları kurmak, oyun yapmaktan çok daha zor olabilir. Ailenizden ve arkadaşlarınızdan toplayacağınız para, onların beklentileri, bir VC’den alacağınız yatırım ya da bir şirketten alacağınız yatırım tamamen farklı şeyler.
Yatırım almak, yatırım sunumu hazırlamak, yatırım turuna çıkmak ve bu hikayeyi satmak başlı başına bir iş. İyi bir oyun yapmak, iyi bir yatırım alacağınız ya da çok değerli bir şirketiniz olduğu anlamına gelmez. Hikayenizi iyi anlatabilmek, doğru aktarabilmek ve iyi bir satışçı olmak gerekiyor.
Bugün ailenizden alacağınız yatırımın beklentisi farklı, bir VC’nin beklentisi farklı. VC’ler, fonlarının karşılanmasını ve üzerine kazanç eklemeyi hedefler. Ortalama bir melek yatırımcı, yatırdığı paranın en az 10 katını geri almayı bekler. Şirketinizin ve projeksiyonlarınızın, yatırımcıya 10 katını kazandırabilecek potansiyelde olduğunu göstermeniz gerekiyor.
Yatırımcı şirketinize karışmak isteyebilir, yönetim kuruluna katılmak isteyebilir, ürüne müdahale etmek isteyebilir. Kimden ne şekilde yatırım alacağınızı dikkat edin.
Birinden yatırım aldığınızda, o parayı nasıl geri ödeyeceğinizi iyi hesaplamalısınız. Eğer şirketi satmak istemiyorsanız ve sadece bir lifestyle business kurmayı düşünüyorsanız, yatırım almak mantıklı değil.
Peki, yatırım aldıysanız bu parayı nasıl geri ödeyebilirsiniz?
- Şirketi satabilirsiniz.
- Kârı yatırımcılarla paylaşabilirsiniz (bu çok yaygın bir beklenti değil).
- Halka arz olabilirsiniz.
- Başka bir kaynaktan finansman bulup yatırımcının hisselerini geri alabilirsiniz.
Bunlardan birini yapamayacağınızı düşünüyorsanız ya da yapmak istemiyorsanız, yatırım almamak daha doğru olur.
Yayıncı (Publisher) Çok Farklı Bir Konumda
Yayıncı, yatırımcıdan tamamen farklı bir bakış açısına sahip. Yayıncı, oyunun iyi olup olmadığına, satılabilir veya pazarlanabilir olup olmadığına bakar. Şirketin genel durumu burada çok önemli değil, çünkü yayıncı yatırımcı gibi hissedar olmaz.
Tabii ki, bütçenin nasıl kullanılacağına dair yorum yapabilir. Burada genellikle bir prodüksiyon bütçesi belirlenir. Diyelim ki oyununuzu geliştirmek için 150 bin dolarlık bir bütçeye ihtiyacınız var ve 6 ay boyunca çalıştınız. Eksik kalan bütçeyi tamamlamak için bir yayıncı arıyorsunuz.
Yayıncı şuna bakar:
- Bu ekip, bu oyunu belirlenen sürede tamamlayabilir mi?
- Bu oyunu alırsak, nasıl pazarlayabiliriz?
- Bu oyun satış anlamında yeterli potansiyele sahip mi?
Yayıncı ekibin kapasitesini de göz önüne alarak tamamen ürüne odaklanır. Kurucular arasında hisseler nasıl dağıtılmış, şirket yatırım almış mı almamış mı bunla çok ilgilenmez.
Yatırımcı oyununuz hakkında bilgiye sahip olmayabilir, yayıncı bu oyunun tutup tutmayacağını kestirebilir.
Bugün Türkiye’deki birçok PC oyun stüdyosu, garanti olmayan wishlist beklentileriyle ciddi yatırım arayışına girerek yanlış bir yol izliyor.
Eğer finansmana ihtiyacınız varsa, bunu sağlamanın birçok yolu var. Ancak, oyununuz yeterince iyi değilse ya da bir yayıncının ilgisini çekmiyorsa, kendi kaynaklarınızla ilerlemek ve oyununuzu tamamlamak en doğru seçenek.
Türkiye’de Yatırımcıdan Çok Yayıncı Eksik
Bugün Türkiye’de yatırım ekosistemi, iyi mobil projeleri fonlayabilecek durumda. Bunun birkaç sebebi var:
- Hali hazırda başarılı mobil projelerin bulunması ve yeni kurucuların genellikle başarılı şirketlerde tecrübe kazanmış olması.
- Mobil oyunların daha ölçeklenebilir olması ve matematiğe dayalı çalışması.
- Mevcut yatırımcıların bu alanda tecrübeli ve başarılı olması.
Aynı şey PC oyunları için geçerli değil. O yüzden yatırımcının bu alana sıcak bakmaması normal.
Yarın öbür gün TaleWorlds satılır, 50 tane çalışanı işten ayrılır ve kendi stüdyosunu kurarsa bu iş değişebilir.
Bugün bir VC, sadece tek oyunu olan bir firmaya yatırım yapmayı tercih etmiyor (en azından Türkiye’de). Bunun yerine, birçok oyunu fonlayıp pazarlamasını yapacak bir yayıncıya yatırım yapar.
O yüzden Türkiye’de PC & konsol oyun sektörünün en büyük eksiği yatırımcı değil, yayıncı.
Mevcut ekonomik düzende, kültürü bilen, aynı dili konuşan, tecrübeli yayıncılara ihtiyaç var. Türkiye’de yeni başlayan yayıncılar olsa da, bu alanda hala büyük bir fırsat var.
O yüzden yatırımcılara vizyonsuz demek yerine, doğru stratejiyi kurarak, yeni bağlantılar edinerek, oyununuzla ilgili içerik üreterek merak uyandırmak, bunlar daha önemli.
Mobildeki yayıncılık durumuna bakarsanız, Rollic tüm Türkiye’de bir yayıncılık sistemi getirdi ve piyasayı değiştirdi. Akabinde yerelde bir sürü butik yayıncı çıktı, üstüne bir çok yabancı şirket Türk çalışan işe aldı ve Türk firmalarla çalıştı.
Yerel pazarda bir çok yayıncı olacak, üstüne yabancı yayıncılar da gelecek ve hem rekabet edecek, hem değer katacak. Bu şekilde ülkenin PC sektörü daha da ileri gider.
1 seneye kalmaz, bu durumun da pozitif şekilde Türkiye’de ilerleyeceğiini düşünüyorum.
O zamana kadar yeni bağlantılar kurmaya devam edin, kendi oyununuzun pazarlamasını öğrenin, topluluk nasıl oluşturulur bilin, yayıncılarla iletişime geçmeye devam edin.
Herkese başarılar.
